BAB-I ESRAR
Bab-ı Esrar ‘ isminden merakla okumak istediğim bir kitaptı ve Ahmet Ümit’in okuduğum ilk romanıdır. Aslında kitabı ilk okuduğumda kızmıştım cahillik edip ‘ Şems ve Mevlana böyle mi anlatılır be adam ‘ diye ama okudukça bu düşüncem tamamıyla terse döndü ve kitabın vermek istediği o derin mesajı yakalayabildim. Pek çok roman okudum ama hiç biri bu kadar güzel gelmemişti bana romanı okurken anlatılan her konunun içinde, her karakterin yerinde ve her mekanda hissediyorsunuz kendinizi hatta öyle güzel geliyor ki asla bırakmak istemiyorsunuz ama ben iki ay içerisinde okudum kitabı çünkü okuduğum her bölüm beni kendisine hapsediyordu adeta her olayı yaşamak istiyordum ve hayal alemimde bu böyle oluyordu mesela şuanda olayın geçtiği mekanlara gitsem asla kaybolmam ve nerede ne yaşandı size anlatabilirim bu arada kitabı okurken dinlenecek sihirli fon müziğini de keşfetmiştim mutlaka tavsiye ederim ‘ Peder B. HELLAND – Always’.
Kitabın arka kapağında ‘ Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın ‘ diye yazsa da bu kitap ve içeriği bu açıklamadan daha fazlasını barındırıyor. Kitabı okurken hem Mevlana oluyorsunuz hem Şems hem ana karakterimiz Karen Kimya Greenwood hem de bir hırsız gibi hissediyorsunuz kendinizi hatta Şems’in dehşetine ve merhametine bile uğruyorsunuz…
Ve size bir soru hiç hayal içinde hayal kurdunuz mu ? Eğer böyle bir şey yaşamadıysanız bu kitabı okurken yaşayacaksınız çünkü kitapta bulunan tasvirler beyninizin en ücra köşesine bile işleyerek sizi alem alem gezdirecek eğer okuyup okumamak arasında gidip geliyorsanız hiç tereddüt etmeden mutlaka okumanızı öneririm.