18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

Çanakkale Destanı

Çanakkale, imanın karşısında maddi gücün dize geldiği yerdir. 18 Mart Çanakkale Zaferi Rabbimizin “Yılgınlık göstermeyin, hüzünlenmeyin. İman etmişseniz üstün gelecek olan sizlersiniz” _{(Al-i İmran, 3/139)} ayetinin bir kez daha tecelli ettiği zaferdir. Çanakkale, hakkın batıla galip geldiği yerdir. Çanakkale Mehmetçiğimizin yaralı düşman askerlerini sırtında taşıyarak, onlara kırbasından su içirerek Dünya’ya savaş ahlakı ve hukuk dersini verdiği yerdir.

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Önemi

Kahraman Türk Ordusunun Çanakkale’de aldığı bu zafer sadece Türkleri değil aynı zamanda diğer Dünya devletlerini de etkileyen bir zaferdi. 18 Mart Çanakkale Zaferi Türklerin Dünya tarihine yön verdiğini bir kez daha göstermiş oldu. Çanakkale’de Anadolu insanının verdiği mücadele, Türk insanının konu vatan olunca canı pahasına mücadele ettiğini gözler önüne sermiştir. Türk ordusu, sayıca üstün olan düşmana karşı ne kadar ustaca bir savunma yaptığını herkese göstermiş ve ayrıca merhametini savaş alanında dahi yitirmeyerek düşman askerine bile merhamet ettiğini göstermiştir. Çanakkale’de destan yazan ordumuz Dünya tarihine “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!” ilkesini silinmemek üzere yazmıştır.

18 Mart Şehitler Günü

18 Mart tarihi vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik makamına ulaşan şehitlerimizi bir kere daha hatırladığımız, minnettarlığımızı sunduğumuz kutlu bir gündür. Bu önemli gün 27.06.2002 tarihinde 4768 sayılı kanun ile ’18 Mart Şehitler Günü’ olarak kabul edilmiştir.

18 Mart’ta Çanakkale’de Neler Oldu ?

Çanakkale Savaşı, 1915-1916 yılları arasında I. Dünya Savaşı sırasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.

İtilaf Devletleri başkent İstanbul’u almak ve Çanakkale boğazlarını ele geçirmek ayrıca Almanya’nın bir müttefikini de savaş dışı bırakarak itilaf devletlerini zayıflatmak için Çanakkale boğazını hedef almış ve saldırmıştır. Ancak bu saldırılarını Kahraman Türk Ordusu durdurarak büyük bir zafer elde etmiştir. Bu kara ve deniz savaşının sonucu olarak iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

Seyit Onbaşı’nın Kahramanlık Hikayesi

Çanakkale boğazına saldıran İtilaf Devletleri’nin gemilerinden yapılan atışlar tabyadaki topların büyük bir bölümünü kullanılmaz hale getirmiştir. Sadece Seyit Ali’nin görevli olduğu Rumeli Mecidiye Tabyasında ki top sağlam kalmıştı. Mermiyi topa kaldıran vinç sisteminin bozulması üzerine Seyit Ali, silah arkadaşı Niğdeli Ali’nin de yardımıyla 215 kilo ağırlığındaki devasa top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirdi ve sonra top ateşlendi. Atılan bu mermi, dönemin en donanımlı gemilerinden ‘Ocean’ zırhlısını yan yatırdı. ‘Ocean’ daha sonra Nusret Mayın Gemisi’nin döktüğü mayınlardan birine çarparak alabora oldu ve battı.

Erdem Yunus Yılmaz’ın ödüllü ‘Çanakkale Destanı’ şiirini buradan okuyabilirsiniz.